Şimdi arkadaşlar olay da garip, başlık da garip. Zaten garip olması benim yazıdan da belli, çünkü benim kullandığım dil de Türkçe, yani burda da bir gariplik var.
Olay trajikomik veya belki de tam olarak trajik, komik falan da değil.
Dün gece arkdaşlarla uzun-uzun sohbetten sonra dağıldık odalara ve uyuduk. Sabah bir kalktık, daha doğrusu en son hırsızın odadan çıkmasını farkeden bir arkadaş uyandırdı, pantalonlarımız yok. Şimdi gülecek misin, ağlayacak mısın?:) Bizim arkadaş (o gece erken uyumuştu) daha doğru uyandırırken bizi "Akşam uyurken pantalonlarınızı koridorda mı soyundunuz?" diye sorunca zaten ilk gülmeler başladı. Bizim bu arkadaş biraz komik zaten, ama süperdir. Neyse..Panik içerisinde sadece iki dakika koşuşmanın ardından millet çalınan eşyalarını saymaya başladı işte. Benim laptop ve 3 ay düşündükten sonra zar-zor karar verip aldığım HTC PDA, diğer üç arkdaşın birer laptopu ve telefonu, bir tane arkadaşın da laptopu benim telefonun yanında çantada olduğu için çalınmamış ve sadece telefonu çalınmıştı. Yani toplam, 3 laptop ve 4 telefon. Artı bir arkdaşın 380 YTL, diğer arkadaşın 20 YTL ve en önemlisi de bir paket yeni kapağı açılmış Marlboro sigarası da çalınanlar listesinde.
Şimdi trajik tarafı zaten ortada, öğrencinin lapotopunun ve cebinde olan bütün parasının çalınması ne demek düşünün kendiniz. Bu hırsızlarda da hiç insaf yokmuş var ya...Mali tarafını boşverin, benim İstanbul ve onunla beraber bütün mazime ait resimler (arkadaşların da tabii), bütün belge ve notlar, bir arkadaşın bitirmek üzere olduğu tez ve.s gibi manevi tarafını düşünün olayın.
Şimdi olayın komik tarafı nedir derseniz, hepsini anlatamam tabii, çünkü zaten bütün gün güldük neredeyse, ama her halde en komik tarafı hırsızların bizim bir paket Marlboroyu "Yak lan bir enayi cigarası da içelim" diyerek içmesi ve bizim pantolonlarımızı bile başımızın ucundan alıp nasıl soyduklarını anlatarak gülmeleridir.
Özel notlar:
* Olaydan sonra bir arkadaşı "sadakası kurtarmış" dedik.
* Benim para cüzdanım rengi sırf televizyonun (TV-nin üstüne koymuştum cüzdanı, telefonu da onun üstüne) rengi ile aynı olduğu için çalınmamış.
* Eşyası çalınan 4 kişinin 3'ü bu evde misafir, benim gibi.
İşte böyle...Bu da İstanbulda tezi savunarak mutlu şekilde dönmeye hazırlandığım son günlere ait son İstanbul hatırası. Yine mutluyuz tabii de...:):):):):)
Olay trajikomik veya belki de tam olarak trajik, komik falan da değil.
Dün gece arkdaşlarla uzun-uzun sohbetten sonra dağıldık odalara ve uyuduk. Sabah bir kalktık, daha doğrusu en son hırsızın odadan çıkmasını farkeden bir arkadaş uyandırdı, pantalonlarımız yok. Şimdi gülecek misin, ağlayacak mısın?:) Bizim arkadaş (o gece erken uyumuştu) daha doğru uyandırırken bizi "Akşam uyurken pantalonlarınızı koridorda mı soyundunuz?" diye sorunca zaten ilk gülmeler başladı. Bizim bu arkadaş biraz komik zaten, ama süperdir. Neyse..Panik içerisinde sadece iki dakika koşuşmanın ardından millet çalınan eşyalarını saymaya başladı işte. Benim laptop ve 3 ay düşündükten sonra zar-zor karar verip aldığım HTC PDA, diğer üç arkdaşın birer laptopu ve telefonu, bir tane arkadaşın da laptopu benim telefonun yanında çantada olduğu için çalınmamış ve sadece telefonu çalınmıştı. Yani toplam, 3 laptop ve 4 telefon. Artı bir arkdaşın 380 YTL, diğer arkadaşın 20 YTL ve en önemlisi de bir paket yeni kapağı açılmış Marlboro sigarası da çalınanlar listesinde.
Şimdi trajik tarafı zaten ortada, öğrencinin lapotopunun ve cebinde olan bütün parasının çalınması ne demek düşünün kendiniz. Bu hırsızlarda da hiç insaf yokmuş var ya...Mali tarafını boşverin, benim İstanbul ve onunla beraber bütün mazime ait resimler (arkadaşların da tabii), bütün belge ve notlar, bir arkadaşın bitirmek üzere olduğu tez ve.s gibi manevi tarafını düşünün olayın.
Şimdi olayın komik tarafı nedir derseniz, hepsini anlatamam tabii, çünkü zaten bütün gün güldük neredeyse, ama her halde en komik tarafı hırsızların bizim bir paket Marlboroyu "Yak lan bir enayi cigarası da içelim" diyerek içmesi ve bizim pantolonlarımızı bile başımızın ucundan alıp nasıl soyduklarını anlatarak gülmeleridir.
Özel notlar:
* Olaydan sonra bir arkadaşı "sadakası kurtarmış" dedik.
* Benim para cüzdanım rengi sırf televizyonun (TV-nin üstüne koymuştum cüzdanı, telefonu da onun üstüne) rengi ile aynı olduğu için çalınmamış.
* Eşyası çalınan 4 kişinin 3'ü bu evde misafir, benim gibi.
İşte böyle...Bu da İstanbulda tezi savunarak mutlu şekilde dönmeye hazırlandığım son günlere ait son İstanbul hatırası. Yine mutluyuz tabii de...:):):):):)